29 Ekim 2013 Salı

4 ay bitti!

                           Herkes 9 günlük bayram tatilinin çabuk geçtiğinden yakınırken ben 3 haftanın nasıl geçtiğini anlayamadım...Tamam tamam nispet yapmıyorum :) ama gerçekten tatilde olunca zaman sanki su olup akıyor.Hele de kuzeyi emanet edip arada bir nefes alacağım birileri varsa yanımda süper oluyor, tabi sultanlık 3 haftayla sınırlı olunca insana 3 gün gibi geliyor.Liseden beri kopmadığımız kardeş gibi olduğumuz çook sevdiğim iki arkadaşımızı evlendirdik. Tabi her ikisinin düğünüydü,kınasıydı derken 2 hafta bitiverdi. Bayram tatilinde bol bol dinlendik,kuzeyi alıp köydeki sobanın arkasında uyuma yarışı vardı adeta volkanla aramızda :) Bizim mickey fare sıcağı görünce mayışanlardan çıktı,hoop bayıldı. Geçen bayramda giresunda kuzeye mevlüt yapmıştık,bu bayramda da trabzonda yapalım dedik. Mevlüdümüz çok güzel oldu,vatanına milletine,annesine,babasına hayırlı bir evlat olsun diye dualar ettik.   
              

   Karadenizli olupta hamsi sevmeyen yoktur sanırım. Bizde hamsi sayıklayarak gittik memlekete,muradımıza erdik sonunda :)


Bayram gezmelerinde biz :)

                            Kuzeyli her gün ayrı keyifli.Hele hele büyüdüğüne tanık olmak inanılmaz şahane bir duygu. 4 ayımız bitti bile. Agucukları çoktaan geride bıraktık,artık bildiğiniz sohbet ediyoruz :) Aç mı,uykusu mu geldi,oyun mu istiyor,ilgi mi istiyor direk anlayabiliyorum. O büyüdükçe bizimde tecrübelerimiz artıyor. Kuzey büyüdükçe dış dünyayla olan algıları açılıp artık gülmesiyle,kahkahasıyla bize karşılık vermeye başladıkça biz eriyip bitiyoruz. Onun bir kahkahasına daha şahit olmak için her türlü şebekliği yapıyoruz hele de karşılığını alınca o an ki duyulan mutluluk hiçbir şeye benzemiyor.



                            Kuzey destekli oturuyor artık, daha erken olmasına rağmen ayaklarının üzerinde durmak için bizimle savaş veriyor. Uyku sorunu yaşamadım ben aslında kuzeyde.Hamileliğimde çok uyuduğumdan ve uykuya olan düşkünlüğümden ilk zamanlar biraz bocalamıştım. Lakin artık alıştım bebekli yaşamın gerektirdiği uyku saatlerine :) Kuzeyin ilk zamanlarda ki gündüz uyumama sendromu yavaş yavaş son bulmaya başladı. Artık gündüzleri mışıl mışıl uyuyor minik adam hemde kendi kendine,bu uyku eğitimi dedikleri şey bizde çabuk işe yaradı,ehh bunu da başarmanın verdiği gururla dolaşıyorum etrafta :)) Mickey farem bulduğu dokunduğu herşeyi ağzına götürüyor.Hadi kendi elini,ayağını zaten yeme gayreti içinde birde arada bende kaynayıp lööp diye bu minnoşun midesine oturacağım bir gün :) Şaka bir yana bu normal bir durummuş, nesneleri bu şekilde tanımaya çalışıyormuş bizim pinço. Ve artık ek gıdalara geçiş yaptık. İlk başta yoğurtla başladık. Bayılmadı belki yoğurda ama hayır da demeden yiyor maşallah. Elma,havuç,armut sularını deneyeceğiz sırasıyla... Her şey çok güzel ve kuzey büyüdükçe daha da güzelleşerek gidiyor. Uykudan uyandığındaki masumluğuna,o tarifsiz güzel kokusuna,bizimle sofrada oturmak için çığlıklarına,emerken bir taraftan da etrafta ne olup bittiğini öğrenmek için sürekli kafasını çevirip bakmalarına, uzun uzuun bir şeyler anlatmaya çalışmalarına,konuşmalarımızı dinleyişine(kısaca ben ona lafçı diyorum :)), kakasını yaparken ki konsantre hallerine(özellikle o zamanlarda dikkatini dağıtacak bir şeyler söyleyip konuşmuyoruz ki rahatça yapıversin diye yoksa meraklı bizi dinlemekten kakasını yapmayı unutuyor :)),sesli sesli esneyişine,tek kaşını kaldırıp bakmasına,koynumda uyumasına,sabah neşesine,daha nicesine her şeyine bayılıyorum. Şu hayatta yaptığımız en güzel şey kesinlikle... Hayata daha farklı bakmamızı sağlayan küçük bir melek o. Artık daha çok istiyoruz yaşamayı...kendimiz için değil, Kuzey için...


BİZDE SENİ ÇOK SEVİYORUZ KUZUCUĞUM :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder