27 Mart 2014 Perşembe

Küçük Kaçamak

              Küçük bir kaçamakla açtık yaz sezonunu, gideceğimiz öncesinden belli olduğu için küçücük çocuklar gibi sevindirik bir halde şafak sayarak bekledik o günü . Arkadaşın düğününe gittik,o kadar yol gitmişken bi kaç günde kafa izniyle deşarj olup döndük. Deşarj olduk olmasına ama kısa tatilimize çok şey sığdırmaya çalıştığımızdan eve döndüğümüzde pert olduğumuzu fark ettik,olsun varsın yorgunluk gelir geçer,kafalar boşalmışsa,mis gibi ege havasını ciğerlerimize çekmişsek , ee bide güzel denizini görmüşsek daha ne isteriz. Hani demiş ya biri ''gitsem huzuru koklasam ege'de'' diye duygularıma tercüman olur kendileri.




             Kuzeyto doğduğundan beri yollarda olduğundan olsa gerek beklediğim kadar zorlamadı bizi. Biraz uyudu,biraz oynadı,biraz mola verdik derken tamamladık yolcuğumuzu. Giderken 25 derece civarındaydı hava. Normal zamanda az su içen oğluşum terledikçe suyu lıkır lıkır içti :) 




              Kıyametin uğramayacağı efsanesiyle bir süre gündemden düşmeyen Şirince'ye uğramak boynumuzun borcu oldu. Çok şirin evleri, taşlı patika köy yolları, eski zamandan kalma kilisesi,oldukça eski şarap mahzeni, hediyelik tezgahlarıyla gerçekten şirince bir köymüş burası.




                                         Şarap kan yapar dediler,verdik biz de :P

            Biraz kuşadası sahilinde denizle haşır neşir olduk, biraz izmir de alsancakta gezdik, kumru yedik, biraz akraba ziyareti derken tatilimiz bitti. Mis gibi hava vardı şansımıza,döneceğimiz gün ise sağanakla uğurladı bizi izmir... Şimdi sıra elimizde avucumuzda güzel anlardan kalan fotoğraflarla avunma vakti. Deklanşöre basan parmaklarımız dert görmesin :)) Maşallah en çokta oğluşuma... Ha bu arada şu sıralar dilimde bir şarkı: 'kalbim ege'de kaldı amaan amaannn' :))





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder