26 Haziran 2013 Çarşamba

Hoşgeldin KUZEY :)

                Saat gece yarısını çoktan geçmiş. Akşamdan beri devam eden 8-10 dakikada bir gelen düzenli sancılarım var. İşte oğlumla kavuşacağımız zaman çok yakın diyorum içimden. Bebeğim o kadar çok bekletti ki bizi her sancı sırasında seviniyorum adeta. Bize bir adım daha yaklaştığını hayal ediyorum. Gece boyunca sancılarım devam ediyor,dinlenip uyumam gerek yarın BÜYÜK GÜN diyorum ama sancı geldiğinde kıvranıyorum uyumam mümkün değil. Sabahı zor ediyorum. Annem,kayınvalidem ve kocacım tutuyoruz hastanenin yolunu. Arabada giderken aklımda binbir türlü düşünceler,dokunsalar ağlayacak haldeyim hem sevinçten hem endişeden...Hastaneye yatışım yapılıyor,muayene falan derken normal doğum için sancılarımın yetersiz olduğu ve suni sancı verilmesinin uygun olacağını konuşuyoruz doktorumla. Suni sancı verilmeye başlanıyor,hayatım boyunca çektiğim ağrıyı tarif edemeyeceğim o saatler başlıyor. Evde çektiğim sancılar yanında hiçbirşey. 2 saat dayanabiliyorum tekrar muayene hala normal doğum için ufacık bir ilerleme yok. Doktorumla  konuşuyoruz ve epidural sezeryana karar veriyoruz. Ben her ne kadar yürüyebilirim desem de beni ameliyathaneye götürmek için sedye geliyor :) Sedyeye yatınca kendimi kötü hissediyorum. Gözlerim annemde, çektiğim sancıların şiddeti aklıma geliyor kim bilir o beni doğururken kaç katı daha fazla acı çekmişti. Gözlerimden yaşlar boşalıyor. Eli elimde asansöre kadar uğurluyor beni. Canım kocam,canım arkadaşım nursel ve görevli ameliyathaneye gidiyoruz. Ameliyathanenin girişinde bekletiyorlar beni,içeride hazırlık yapılıyor. Kocacımı da hazırlamak için alıyorlar yanımdan. Yapayalnız endişeden,heyecandan uyuşuk beynimle bekliyorum. Doktorum yanıma geliyor güven veren gülüşüyle. Birden içime su serpiliyor. Oğlumla bizi birbirimize kavuşturacak bu adam diye hayranlıkla ona bakıyorum. "Çok korkuyorum" diyorum. O da gülerek "bende çok korkuyorum nurgülcüm,çok heyecanlıyım ilk sezeryanım" diyor, gülüşüyoruz :) 5 dakikalık bekleme sonrası işte giriyoruz ameliyathaneye. Epidural işlemleri yapılıyor.Gözüm volkanı arıyor, "seni hazırlayalım ondan sonra gelecek" diyor doktorum. İşte hazırım! Canyoldaşım da yanıbaşımda. Onun varlığı güç veriyor bana. Hayatımın her alanında olduğu gibi yine yanımda,yine bana destek. İyi ki evlenmişim onunla.,Allah iyi ki onu çıkarmış karşıma,binlerce kez şükürler olsun. Ve ameliyat başlıyor. Televizyonda bir şarkı " Biliyorum hiçbir anlamı yok, yokluğunda..." diyor. O an oğlum ve eşimi düşünüyorum...




         Doktorum karnında baskı hissedebilirsin işte oğlun geliyor annesi diyor. Heyecandan kalbim fırlayacak yerinden. Karnımda bir basınç ve ardından bir rahatlama... "Saat 13:02" diyor başımda bekleyen anestezi doktorum. Ve bir çığlık,bir yakarış hayatım boyunca kulaklarımdan gitmeyecek olan. "İşte ben geldim annecim" diyor sanki... Onunla birlikte ağlıyorum hüngür hüngür. Temizleyip getiriyorlar yanıma mis kokusunu içime çekiyorum. Doyamıyorum,hep benimle kalsın istiyorum ama götürüyorlar. Artık geçmeyen dakikalar başlıyor benim için. Oğluma tam anlamıyla kavuşmak için sabırsızlanıyorum. Odama çıkarılıyorum,onu gördüğümde tarifsiz bir duygu seli yaşıyorum. Allahıma binlerce kez şükürler ediyorum emanetini bize bağışladığı için, böylesine güzel yürekli bir eşe sahip olduğum için, her zaman yanımda olan ailemin varlığı için şükrediyorum.




               Oğlum 20 haziran 2013 saat 13:02 de 4050gr. 51 cm olarak dünyaya gözlerini açtı. Allahım onu bizsiz,bizi onsuz bırakmasın...

14 Haziran 2013 Cuma

41 Kere Maşallah!!!

                 Şaka gibi 41. haftaya girmiş bulunmaktayız... 41 kere maşallah bize :)) Sevgili oğlum ısrarla inatla annesinin karnından ayrılmak istemiyor. Bizse sabrın sınırlarındayız.Büyük bir merak ve heyecanla her gün gelmesini bekliyoruz ama her biten günün ardından yine gelmedi diye söylenip duruyorum :) Kuzeyin erken gelme ihtimaline karşı önceden gelen anneanne ve babaannesi gözümün içine bakıyorlar sancım var mı diye,3-4 günde bir gittiğimiz doktor kontrollerinde doktorum benim neşeli,enerjik halimi görünce "bugünde doğurmazsın sen" diyor,arayan arkadaşlar, aile fertleri herkes büyük bir merakla bekliyor kuzeyimizi... Oğlumun keyfi yerinde mi yoksa naz mı yapıyor anlamadık ama sabırsız bekleyişlerimiz her gün katlanarak büyüyor.Biliyorum ki o  alnına yazılmış olan günü ve saatini bekliyor,ne söylersek ne yaparsak nafile o nasıl istiyorsa öyle olacak.


                
                   Miadımız doldu geçiyor bile içeride kabuk bağlamadan sağlıklı bir şekilde aramıza gelip güneşimiz olman dileğiyle canım oğlum... :))

6 Haziran 2013 Perşembe

Kuzeyin Şekerleri :)

                 Aylardır evin bir köşesinde sürünen bebek şekerlerimizi tamamladım sonunda. Süslü bir anne olarak ellerimle süsledim oğluşumun hastane şekerlerini,şerbet bardaklarını...  Herşeyimiz hazır,hadi sende sağlıkla gel artık minnak oğluşum...





3 Haziran 2013 Pazartesi

Ve Doğum Yaklaşırken...

                       Şu son zamanlarda malum olaylar çok canımı sıkıyor.İçimden her ne kadar yazmak gelmese de malum son günlerim ve benim duygularımı,yaşadıklarımı yıllar sonra oğlumun okuması için yazmak zorunda hissettim kendimi. Tabi ne yazık ki şu içinde bulunduğumuz durumu düşünerek yıllar sonra derken bile yıllar sonra nasıl bir Türkiye olacak acaba korkusu içimi kaplayarak :( Bu kadar olaylara dışarıda yaşananlara kayıtsız kalmak nasıl bir mantıktır aklım almıyor. Marjinal grupların,siyasi partilerin dışında birde gerçekten birşeylerden rahatsız olan hiçbir parti mensubu olmadan tepkilerini eyleme dönüştüren büyük bir kesim var. Bunları ısrarla görmemek hiçe saymak ve küçük çocuk gibi bu kitlelerle inatlaşmak insanları daha da öfkelendiriyor. Yapıcı olmak, iyimser bir üslup kullanmak bir başbakan için bu kadar zor olmamalı bence... 
       Gelelim bize. Artık oğlumla aynı bedende geçireceğimiz son 10 gün... Heyecan,bekleyiş,sabırsızlık,korku,sevinç karmakarışık duygular içindeyim.Pek alınganım,pek duygusalım! Son 10 günümüz tabi bu son 10 gün içinde keyfinin istediği bir gün çıkıpta gelebilir kuzucum. Sürekli arkadaşlar,eş,dost,aile bireyleri arıyor,mesaj atıyor ne durumdasın?Gelmedi mi oğluşun diye? Ama henüz bizde herhangi bir doğum belirtisi yok. Etraf karışık ya oğlum biraz daha içeride kalmayı tercih ediyor sanırım. Bir haftadır oğluşumun babaannesi yanımızda bana destek oluyor,kendisi ebe olduğu için en büyük şansım galiba. İçim rahat o yanımda ya evde bile doğurabilirim artık :) Haftasonuna da anneannemiz gelecek.Sıkı sıkı tembihledim kuzucuğuma anneannen de gelsin ondan sonra istediğin gün ve saatte gelebilirsin diye bakalım beni dinleyecek mi  :)


                         Bu arada hani insanlar sabırsızlıktan çatlarlar ya, acaba ondan mıdır bilemedim (!) bende bu kuzucuk ne zaman gelecek diye beklerken son haftamda gerçekten çatladım...Çok üzülüyorum, şu zamana kadar ne güzel çatlaksız idare etmiştim ama karnımın birden çok büyümesinden sanırım onca güreşçi gibi yağlanmama rağmen çatır çatır çatlıyorum. Neyse napalım yapacak birşey yok, fedakar anne modunda kuzucuğumun gelmesini beklemekten başka. Şu son günlerimde belkide bir hamilenin en çok ihtiyaç duyduğu dualarınızı bekliyorum, ben ve oğlum için. 

25 Mayıs 2013 Cumartesi

Yönümüzü bulduk!

                 Ne zormuş insanın kendi evladına isim bulması,hele de bizim gibi iki kararsız ebeveyn olunca uzadıkça uzadı bu isim mevzusu... Aslına bakarsak biz bundan 9 yıl önce koymuştuk daha doğmamış bebeğimizin adını :) Şöyle ki ilk flört yıllarımızda bugünlerin hayalini kurar ve bir oğlumuz olursa adını Kuzey koyalım diye konuşurduk kocayla. Tabi ki 9 sene önce bu kadar popüler bir isim değildi. Hatta öyle ki bu sürede doğum yapan arkadaşlarımıza Kuzey koymayın biz koyacaz diyede takılırdık :) Gel zaman git zaman kuzey ismi epey tutuldu sevildi,çoğu yerde duymaya başladık.Olsun, dünyada tek kuzey isminde benim oğlum olmayacak ya illaki birileri bu ismi beğenip koyacak. Lakin şu Kuzey-Güney dizisi çıktıktan sonra birazda olsa hevesimiz kaçmıştı... Diziden etkilenip çocuğumuza isim koymuş olmak fikri hiç hoşumuza gitmedi.Ama 1-2 sene sonra belkide daha kısa bir zamanda bitecek bu dizi furyası yıllar sonra unutulup gidecekti. Önemli olan yıllardır içimize sinen aklımızda olan bir ismi şimdi bu sebeple kenara atmakta olmaz diye düşündük ve "Kuzey" koymaya karar verdik. Artık "bize her şey KUZEY" :)
                Kuzey sözlük anlamı olarak yön ifade ediyor olsa da bizim için bize çağrıştırdığı anlamı derin... Memleketimizi,çocukluğumuzu,sevdiklerimizi,hasretimizi herşeyimizi içinde barındıran karadenizi gösteriyor bize kuzey... Kısacası bizim için artık "Kuzeyin oğlu Volkan" tabusu yıkılmış yerini "Kuzeyin BABASI Volkan " almıştır :))
              Bu arada becerikli hatun kişisi benim annem,kuzeyinde anneannesi küçük beyimize çok güzel bir yastık hazırlamış.Biz ailecek bayıldııık... Kocaman teşekkürederiz ;)



20 Mayıs 2013 Pazartesi

Ordan Burdan...

                           Artık ha geldi ha gelecek moduna girdik. 40 hafta nasıl geçer ki derken şimdi 3 hafta kaldığı gerçeğini düşünüp heyecanlanmıyor değilim. Geçen gün doktor muayenemizde turşu suratlı bir oğlan karşıladı bizi! Kaşlar çatılmış,koca yanakları sarkmış,artık neye sinirlendiyse pek bir sirke satıyordu suratı :))) Nst için doğum odalarının olduğu kata çıktığımızda daha yeni doğmuş bir fındık kız gördük :)) sarıp sarmaladıkları battaniyenin içinden mini minnacık suratıyla hayata göz kırpıyordu... Hatta ebeler "sıcak sıcaak daha yeni çıktı fırından" diye gülüşüyorlardı. Volkanda bende bir tuhaf olduk,heyecanlandık,duygulandık,onun hayattaki ilk dakikalarına şahit olduğumuz için epeyce etkisinden kurtulamadık. Bizimde böyle olacak diye sanki o günün provasını yaşadık... Sağlıkla gelsin benim minnak oğlum...
                       Bizim apartmanın giriş katında 80 yaşlarında "Cumhuriyet" adında tonton bir teyzemiz yaşıyor. Sevimli,tatlı dilli, havalar ısınınca bahçeyi mesken edinip öylece gelen geçenle sohbet eden şirin bir teyzemiz. Geçen haftalarda bahçeden geçerken cumhuriyet teyzemle 2 çift laflamıştık. Onun zamanında hamile olduğunu öyle herkes bilmezmiş... Babası bile doğumu yaptığında haberi olmuş cumhuriyet teyzemin hamile olduğunu. Nasıl sakladın diyorum.Hep bol şeyler giyiyordum diyor. Bana da bu aralar kafayı takmış durumda "bol giyiin,doğumun daha kolay olur" diyor her bahçeden geçişte... Artık öyle ki dışarı çıkmadan bakıyorum cumhuriyet teyzem bahçedemi,bekliyorum ki içeri geçsin de rahatça gideyim diye :)) Amaa bugün yine yakalandıım... :)) Yine göbeğin ortada görünüyor diyee bi güzel azarımı yiyip yoluma öyle devam ettim :)) Aahh cumhuriyet teyzem çok şirinsin çok şekersin ama napacaksın sizin zamanınızla bu zaman arasında dağlar kadar fark var... Biz bırak bu haberi gizlemeyi,babaya anneye bu güzel haberi nasıl bir sürprizle söylesek diye düşünüp durduk. Kim bilir bizim zamanımızla oğlumun zamanı arasında ne gibi farklar ortaya çıkacak? 

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Ayrılık mı Kavuşmak mı?

          Serdar Ortaç'ın şarkısındaki gibi kafamda deli sorular... En büyük soru işareti de doğumun normal mi, sezeryan mı olacağı... Tabi ki isteğim en sağlıklısı olan doğal yollarla doğması ama bazen içindeki durum ve şartlar buna izin vermeyebiliyor. Bir şeyler düşündüğün yada olmasını istediğin gibi gitmiyor bunu da göz önünde bulundurmak lazım. İnşallah normal doğumun sadece biz kadınlara  hissettirdiği o müthiş özel duyguyu tadabilirim... Bakalım bizim için hayırlısı ne ise o olsun...
            Zaman yaklaşıyor ya içimi garip bir duygu kapladı şu aralar... 9 aydır içimde olan mucizevi bir şekilde birbirimize bağlanmış ve alışmışken ondan ayrılacak olmam mı yoksa ona kavuşacak olmam mı gerçek? Acaba doğum bir ayrılık mı yoksa kavuşmak mı? Bir yanım 9 aydır içimdeki mucizeyle her gün Allah'a şükrederek yaşamaya alışmışken onunla hem bedensel hem ruhsal bir bağımız varken dokuz ayın sonunda bedensel olarak kopmak bir ayrılık mı yoksa diye düşünüp hüzünlenir oldu.  Diğer tarafım onu artık hissetmenin ötesinde koklayabilmenin,ona anne ve babası olarak bir ömrü adayabilmenin tadına varacak olmak olsa olsa ona kavuşmaktır,ona olan hasretin,özlemin son bulmasıdır diyor. Ne derin şeyler hissediyorum bu kadar heyecan ve karışık duyguların içinde...