17 Ocak 2014 Cuma

Kuzeyli Bir Gün Nasıl Geçer ;)

                    Havalar 3-5 derece ısındı diye mutlu olan,güneşi görünce güne daha bir enerjik daha bir mutlu  başlayanlardanım ben. Bayadır ankara soğuk ve griydi.Her sabah göz gözü görmeyen bir sis bir grilik etrafta,çoğu zaman dışarıyı görüp moralim bozulmasın diye perdeleri açmadığım doğrudur. Hava soğuk olunca dışarıya da çıkamıyoruz, bize avm yolları görünüyor. Malum ortalıkta dolaşan virüscüklerden ne kadar korksakta olacağı varsa olur diyip kendimizce önlemler alıp çıkarıyoruz kuzeyi de. Sürekli evde durmak bize göre değil,şimdilik avmlerle idare ediyoruz ama havalar ısınınca parklarda bahçelerde fink atıp kuzeyin peşinden koşacağımız günleri heyecanla bekliyoruz. 





Bu arada ilk park gezintimizi bugün deneyimledik,oğluşum sallanırken mayıştı :D


                      Kuzeyli günler çok yoğun çok yorucu çokta zevkli geçiyor. Şöyle ki sabah 7-8 civarı  kuzey alarmının çalmasıyla kalkar çekirdek aile, alt değiştir,üst değiştir,bir-iki mıncıklama seansından sonra kuzey oyuncaklarını keşfederken annekuş hızlı bir şekilde kahvaltısını hazırlar. Açlığa pek tahammülü olmayan küçük beyin kahvaltı zamanı geçerse yaygarayı basıp evi inletebilir,yapmışlığı vardır. Yiyip içip karnı doyunca anneyle oyun oynamak ister evin küçük beyi ama birinin bu küçük pinçoya annelerin robot olmadığını onlarında yemek-içmek gibi faaliyetlerinin olduğunu öğretmesi lazım. 5 dakika içinde ne yiyebilirsem o,sonra kuzey bey keyfi yap, yat yuvarlan ,hop mıncıkla ,şarkılar ,oyunlar ,kıkırdamalar derken surat düşüp hallerde bir huysuzlanmalar belirdiyse uyku vaktimiz gelmiş demektir, hemen mamasını yiyip göz kapakları düşer. 1-2 saatlik öğle uykusunda bendeniz,bazen ev içindeki işlerle,bazen yemekle,bazen kafa dağıtmak için hobilerimle uğraşırım. Sonra kuzey keyifli bir şekilde kalkar oyunlar,danslar derken bi bakmışız yine surat düşmüş,turşu oluvermiş,hmmm bu seferki acıkma belirtisi olduğunu anlar anneciği,hemen ışık hızıyla yemeği yapılır yedirilir,enerji tavan yapmıştır, anne de birşeyler yiyeyim der, daha ikinci lokmasını ağzına koymuştur ki oyuncukuş huysuzluk,çığlık,bilimum rahatsız edici her yolu deneyip anneyi pes ettirip "amaaan yemesem de olur" diyerek oyun halısının yolunu tutarlar. (Eğer hava güzelse kendilerini sokağa da atabilir bu ana-oğul.) Bir iki oynama emekleme çabalarından sonra yorulan pinço birşeyler daha indirip midesine akşamüzeri uykusuna geçer. Bu arada gözü kararıp dünyamı dönüyor ben mi dönüyorum diye hayıflanan annekuş öğle yemeğini halen yemediğini farkedip soluğu mutfakta alır. Yemek ye,evle ilgili işler vs. derken içerden arıı vıızz vızzz vızzz nağmelerini kendine uyarlayan kuzey uyandığını annesine her türlü gösterir. Kuzeyle biraz sohbet muhabbet oyunun ardından kapı çalar,annekuşun en sevdiği sestir bu akşam saatlerindeki kapı zili :) evimizin direği başımızın tacı babişkomuz iki koca gülücükle karşılanır.Eve gelen babakuş ellerini yıkadıktan sonra yavrukuşu alır,sever,öper,koklar tüm stresi geçer :) Artık bundan sonrası ailece kuzey yemeceler,oyunlar,kahkahalar,gülücüklerdir... Görüldüğü üzere hiç kolay birşey değil,anne olmak fedakarlık istiyor. Yeri gelince kendini ihmal edip başka bir canlıya kendini adayan tek varlık annedir.Annelerimizin kıymetini bilelim,onlar baldır....Bende anneyim bende balım :)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder